Kadeh

Kadeh

2 Mart 2015 Pazartesi

Kül

İnsanoğlu nankör. İnsanoğlu bencil. İnsanoğlu unutkan, pervasızca unutkan. Her şeyi kanıksayıp hayatına devam edecek kadar unutkan. O yüzden dayanıklı belki de yaşanan onca acıya. O yüzden hayata devam edebiliyor kaldığı yerden, bırakıldığı gibi olmasa da...
Onlarca protesto, onlarca konuşma; yazılanlar, çizilenler, söylenenler, açık oturumlar, ziyaretler, köşe yazılarında dökülen cümleler, tweetler...
Kabusum oldu, etkilendim, ipini çekmek isteyecek kadar öfkelendim; toplumumuzun haline, insan kılığına giren yaratıkların kokuşmuşluğuna acıdım; açıklama aradım, sebepler aradım, sosyolojik boyut-psikolojik boyut dedim, işin içinden çıkamadım. Açıklayamadım kendime bile. Kim, neyi, nasıl açıklayacaktı o aileye? Nasıl kabul ettirebileceklerdi onlar kendilerine? 
Herkes köşesine çekilip kaldığı yerden devam ederken onlar baş başa kalacaklardı kendileriyle, acılarıyla, eksilen yuvalarıyla, boşalan odayla. 
O yüzden bu kadar bekledim; içimden geçenlerin haddi hesabı yokken, olayın yaşandığı ve gündemde olduğu günlerde susmayı tercih ettim. Çünkü hatırlatmak istedim ne kadar da unutkan olduğumuzu. Ne kadar da sahteyiz aslında üzülürken bile.
Çözüm bulundu mu? Teselli olmak için neden mi bulduk ki?
Peki neden unutuldu bu kadar çabuk?
Biliyorum onlar devam edemeyecek kaldıkları yerden. Ama acıyı birebir yaşamayanlar çoktan unuttular bile. Ateş düştüğü yeri yakıyor değil mi? Diğerleri için ne oldu?
Yandı, bitti, kül oldu.